top of page

Gelişim Bülteni #96: Parlamak Bir Tehdit Değil, Davettir. Parla!

“Dikkat çeken düşman çeker” sözünü küçük yaşta duydum ve sanırım o günden beri, dikkat çekmekle arama görünmez bir duvar örüldü.

 

Toplumumuzda sık sık kıskançlıktan, çekememezlikten, yetersizlik hissinden yakınıyoruz ama ilginçtir ki bu duygularla yüzleşmek yerine genellikle kendimizi geri çekiyoruz. 

Küçülüyoruz.

Saklanıyoruz.

Işığımızı kısmaya başlıyoruz.

 

Oysa ben dahil hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek var: Birinin parlaması, bir başkasının ışığını azaltmaz. Tam tersi. Gerçek parlaklık ilham verir, cesaret bulaştırır, “ben de parlayabilirim” duygusunu ateşler.

 

Bugün AKOA'da herkesin parlaması için çabalıyorsam, bu sadece onların değil, benim de ışığımı büyütüyor. Çünkü herkesin parladığı bir toplulukta ışık çoğalır, azalmaz. Ve görünür olmak sadece bireysel bir cesaret değil, kolektif bir alan açmaktır.

Bugün bu sayıda görünmenin, parlamanın, öne çıkmanın neden bazı zihinlerde tehdit olarak kodlandığını ama aslında nasıl bir dönüşüm fırsatına kapı araladığını keşfedeceğiz. Hazırsan başlayalım.

 


Görünmek İstiyorum… Ama Ya Fazla Gelirsem?


Keşfet!


Görünmek, parlamak, fark edilmek…Bu kelimeler kulağa çekici gelse de, çoğumuzun içinde bu arzularla birlikte yükselen başka bir his daha var: çekinme. Çünkü toplumun derinlerine işlenmiş bir kod var: “Birinin ışığı varsa, diğerleri gölgede kalır.”

 

Bu yüzden çoğumuz istemsizce kendimizi geri çekeriz.Çok iddialı görünmeyelim.Çok havalı olursak kıskanılırız.Çok özgüvenli konuşursak itici oluruz.Ve belki de en önemlisi: Çok görünür olursak yalnız kalırız.

Ama bu inançlar kıtlık zihniyetinin ürünüdür. Işık sınırlı bir kaynak değil ki tükensin.

Parlayan birini gördüğümüzde, bu bizi gölgeye çekmez. Tam tersine, kendi ışığımızı hatırlatabilir. Tıpkı aynalar gibi: Senin parlaklığın bana kendi potansiyelimi yansıtır. Benim parlamam, başkasına “sen de yapabilirsin” dedirtir. Ve böylece görünmek bir tehdit değil, bir kolektif cesaret alanı olur.

 

AKOA’da kurmaya çalıştığımız tam da bu: Kıyaslamadan ilham almayı öğrenmek. Birlikte parlamanın mümkün olduğunu hatırlamak. Çünkü birlikte ışıldamak yalnız kalmaktan daha güzel.


Düşün  💭


Hiç fark ettin mi?

 

Bir arkadaşın büyük bir başarı elde ettiğinde ilk hissin gerçekten sevinç mi, yoksa hafif bir yetersizlik gölgesi mi?

 

Bir paylaşım yapmadan önce aklından geçen şey “Bu gerçekten içimden geliyor mu?” yoksa “Bu fazla mı olur?” mu?

 

Bir ortamda kendini ortaya koymak istediğinde, geri çekilme refleksin hangi geçmiş deneyimden geliyor?

 

Bu soruları kendine yargılamadan, sadece merakla sor. Çünkü kıyas kültürünün gölgesinde büyüyen çoğumuz için başkasının ışığı, farkında olmadan bir tehdit gibi kodlanabiliyor. Ama burası senin için bir davet:

 

 Kendini parlatmaktan korkma. Başkasının ışığından ilham al. Ve ışığını küçültmeden var olmanın nasıl hissettirdiğini gözlemle.


Derinleş 🧭


Görünmek, sadece fiziksel bir eylem değil; varlığını dünyaya açmak, ışığını başkalarının önünde yakmak demektir. Ve çoğumuz için bu, düşündüğümüzden daha büyük bir cesaret ister.


Marianne Williamson’un dediği gibi:


“En derin korkumuz yetersiz olmamız değil; ölçüsüz güçlü olmamızdır.”“Işığımız, gölgemizden daha çok korkutur bizi.”


Carl Jung’a göre ise, bu ışıkla yüzleşebilmek, ancak kendi gölgemizi tanımakla mümkündür.


“Bir insan kendi karanlığıyla yüzleşmeden, ışığını fark edemez.” der.

 

Parlamak, yalnızca pozitif yanlarımızı göstermemiz değil, kendi karanlığımızdan utanmadan çıkabilmemizdir. Çünkü görünmek, kırılganlığımızla sahnede kalabilmeyi de içerir.

 

Barbie (2023) filminde Gloria karakteri şöyle der:


“Kadın olmak imkânsız bir görevdir. Parlamalısın ama kimseyi gölgede bırakmamalısın.” Bu çelişkiler, özellikle kadınları ve parlamaya cesaret eden herkesi bir “fazlalık” suçlamasıyla hizaya getirmeye çalışır ama sen bu hizaya girmediğinde, sadece kendin için değil, başkaları için de bir alan açarsın.


AKOA'lılardan Dinle


Bu hafta, sevgili AKOA üyelerine "Bir işte başarısız olacağını bilsen, yine de başlar mıydın?" diye sorduk. İşte gelen yanıtlardan bazıları:

 

"Bu hafta, uyum sağlamak ya da ortam gerilmesin diye susmak yerine, yargılanmaktan ve farklı olmaktan korkmadan, kimsenin aklına gelmeyen ilginç fikirlerimi açıkça dile getireceğim. Işığımı kısmadan, kendimi olduğum gibi göstereceğim. Sanki hep bu anı bekliyormuşum gibi. Herkes şok " Derya Ş.

 

"Karşımdakini kırmamak adına hayır diyemedigim, sınır çizemedigim olay ve durumlar karşısında daha net davranmak. Küçük ama oldukça cesaret verici bir davranış." Ecem K.

 

"Ben de son zamanlarda tam tersini hissettiğim için, biraz zıt bir cevap vereceğim: Biraz kendi içime çekilmek, inzivaya çekilmek ve biraz ışığımı kısmak istiyorum. Çünkü ışığımı açınca ve çoğu insana dokunmaya çalışınca hiçbir şey değişmediğini görüyorum. Bu da bana boşuna kulaç atıyormuşum, enerjimi zamanımı ve emeğimi boşa harcıyormuşum gibi geliyor. O yüzden durulmak istiyorum... " Ceren E.

 

"Benim ışığımı en çok söndüren kendi eleştirel iç sesim olduğundan bir süredir bunun üzerine çalışıyorum. Bu hafta şöyle bir an yaşadım: Kendime kızdığım ve çok acımasız olduğum bir anda “off sus be yeter” dedim ve keyif aldığım bir diziyi izledim. Sonrasında kızgınlığıma neden olan konuyla sakin bir şekilde ilgilendim. Bunu yaptığım andan beri kendime biraz gülsem de çok daha iyi hissediyorum. Ara sıra kendime “sus be” demeye karar verdim." Ayşegül T.

 

“Bu sorunun cevabı benim için kendime karşı nazik olmak ve paylaşımda bulunmak. Epey yoğun bir sürecin içerisine gireceğim önümüzde ki hafta. Ve bazen yetişememe hissi tahammülsüz hissettiriyor. Böyle anlarda daha çok şefkatli bi iç sarılmaya ihtiyaç duyuyorum. Bu süreçte sevdiklerimle paylaşımda bulunmak da oldukça besliyor bu durumu ve hayatın içerisinde, anda, hissettiriyor.  Bu konuda Akoa ailesi olarak burada ki paylaşımlarınız da beni çok hayatın içerisinde, görünmeyen bir bağ kurmuş gibi hissettiriyor. Çokçaa ” Rabia Y.


Haftanın Önerisi


Bu hafta sevdiğin birine kendi olması için cesaret ver ve alan aç. Bırak ışıldasın ve ilgi odağı olmanın tadını çıkarsın. Sen de onun ışıldamasına şahit ol ve bil ki onun ışıltısı seni de ışıldatacak.


Duyurular



Küçük Bir Rica


Eğer bu bülten sana ilham verdiyse, belki bir arkadaşının veya tanıdığının da işine yarayabilir. Bu bülteni onlara da ileterek paylaşabilirsin. Paylaşmak için sadece bu linki onlara yönlendirmen yeterli. Beraber büyümek her zaman daha güzeldir. Teşekkürler!


Bu içerikte komisyonlu link bulunabilir. #işbirliği #ortaklık #reklam

 
 
bottom of page