Gelişim Bülteni #83: Bahçeni Ek, Hayalini Koru 🌱
- Ayça Karaman
- 28 Nis
- 4 dakikada okunur
Nitelikli eğitim, fırsat eşitliği, temiz ve ucuz gıda, iyi yaşam koşulları...Bunlara erişim olmadan bireysel gelişimden gerçekten bahsedebilir miyiz?
Hayatın bazı gerçeklerini göz ardı ederek her şeyi bireyden beklemek, toprak kuruyken tohumdan mucize beklemeye benzemez mi?
Toprak kurursa, tohumun kabahati yoktur. Bu yüzden biz toprağın iyi olmasına katkı sağlamadıkça, ne kadar iyi niyetli olursak olalım, hiçbir tohum potansiyeline tümüyle erişemez. Nihayetinde tohum bizsek, toprak da bahçe de bizimdir.
Bu sayıda, toprağımızı yeşillendirmek ve bahçemize hep çiçekler açtırmak için yapabileceklerimizi konuşacağız. Hazırsan, başlayalım.

Keşfet! ✨
Bahçeden söz ederken yalnızca çiçeklerden, sebzelerden ya da ağaçlardan söz etmiyoruz. Bahçe, elbette ki bir metafor. Yaşadığımız ülkenin, içinde nefes aldığımız toplumun, birlikte kurduğumuz ortak hayatın ve geleceğimizin ta kendisini temsil ediyor.
Bu bahçenin nasıl bir yer olduğu ve olacağı, kimlerin baktığına, kimlerin görmezden geldiğine bağlı. Bahçe bazen yalnız hissettiriyor bazen de çok kalabalık ama en çok da şunu hatırlatıyor:
Bu bahçe hep bizimdi. Her birimizin. Sadece bizim olduğunu yeniden hatırlamaya ihtiyacımız var.
Bahçeye bakmak; sokağımıza, ilişkilerimize, fikirlerimize, çevremize bakmakla başlıyor. Hayalini kurduğumuz bir yaşam varsa, o hayalin küçük bir modelini kendi çevremizde yaratmaktan vazgeçemeyiz. Zira bahçemizden de öyle.
Her küçük davranış, her ufak dikkatli dokunuş, o büyük hayalin bir önizlemesi aslında. Birlikte yaşamayı seçtiğimiz bu alanı güzelleştirmek için ihtiyacımız olan şey biraz dikkat, biraz emek, biraz hayal. Ve en çok da, “benim de bu bahçede hakkım var” diyebilme cesareti.
Düşün 💭
Her şeyin çok büyük görünmesi, çoğu zaman hiçbir şey yapmamaya bahane olur ama bahçeyi güzelleştirmek için de illa kazma kürekle ortaya çıkmak gerekmez. Bazen küçük bir hareket, tüm toprağın dokusunu değiştirmeye yeter. Peki biz, bu bahçeye nasıl bakabiliriz? Ona nasıl çiçek açtırabiliriz?
🧹 Kendi sokağından başla.Bugün dışarı çıktığında, bir çöpü yerden al ve çöp kutusuna at.Bankta oturan düşünceli birine sıcacık ve umut dolu bir selam ver.
Bir kedinin veya köpeğin başını okşa, sevginin varlığını yayarak hissettir.Bunlar basit gibi görünüyor biliyorum ama işin aslı öyle değil. Bunlar hayatı yaşanır kılan, hepimize güzel yaşamanın ve kalbimizin ihtiyacının aslında nasıl bir şey olduğunu hatırlatan temeller.
🗣️ Birlikte hayal kur.Bu hafta termosa kahveni koy, iki arkadaşınla bir buluşma ayarla ve şu soruyu gündeme getir: “Nasıl bir yaşam hayal ediyoruz?” Sanılanın aksine siyaset konuşmak değil bu, yön aramak, ortak hayal kurmak, hepimiz için iyi olanı çağırmak. Hayal kuran insanlar, toprağın neye ihtiyaç duyduğunu fark eder. Ve her güzel şey, bir ufacık hayali ve güzel bir geleceği yüksek sesle dile getirmekle başlar.
📣 Sorgulamak için konuş, öğrenmek için dinle.Bir fikri savunmadan önce, “Bunu neden böyle düşünüyorum?” diye kendine sor. Biriyle konuşurken, “Ne demek istiyor?” diye anlamaya çalış. Karşıt görüşe sahip birini dinlemek insana bazen zor gelebiliyor biliyorum. Ancak farklı fikirdeki insanların ne düşündüğünü ve neden düşündüğünü anlamak için sorular sormak, düşünmeye ve düşündürtmeye alan açmak hepimiz için çok kıymetli. Diyalog kurmak, konuşmak, sorgulamak iyileştirir. Sessiz kalmak, duygularını bastırmak, kendini ifade edememek ise hasta eder.
✨ Neşeyi kaybetme.Zaman zaman yorulabilirsin, hatta umutsuzluğa bile kapılabilirsin. Bu duygular çok normal. Hepimiz insanız fakat şunu aklından sakın çıkarma: Ruhunu korumak için sakın neşeni korumalısın. Dans et, resim yap, kahkaha at, şarkı söyle. Ruhunu şenlendir, çünkü toprak kuruduğunda hiçbir bahçe yeşeremez. Önce sen yeşillen! 🌱
✨ Küçük ama devamlı adımlar at.Her gün “büyük bir şeyler” yapmak zorunda değilsin ama buna rağmen her gün aynı niyetle uyanabilirsin: “Bugün bu bahçeye nasıl daha iyi bakabilirim? Ona nasıl hakkıyla sahip çıkabilirim?” Hiçbir şey yapamıyor gibi hissettiğinde bir gülümseme, karşı tarafın duygularını anladığını hissettiren birkaç kelime veya birine “Sence nasıl olmalı?” diye konuşmaya alan açmak bile yeterlidir.
Toprak belki ses çıkarmaz ama hatırlar. Ne ektiğini ve neye su verdiğini unutmaz.
Derinleş 🧭
Her toplum, görünmez bir hikâyeyle yaşar. O hikâye, çoğu zaman kimsenin yüksek sesle söylemediği ama herkesin inandığı bir cümlede saklıdır:
“Burası böyle gelir, böyle gider.”
Bu, değiştirilmesi mümkün bir anlatıdır çünkü aslında kolektifin inandığı tüm hikâyeler değiştirilebilir. Bu da bir istisna değil. Hikâye Anlatıcılığının Bilimi kitabının yazarı Will Storr’un da dediği gibi: “Hikâyeler biziz. Bizi insan yapan şey hikâyedir.”
İyi bir hikâyeyi yalnızca başkalarına anlatmak tam da bu yüzden yetmez, insan hikâyesini önce kendine anlatıp ona tüm kalbiyle inanmalıdır. Bahçeye bakmak, işte tam da bu hikâyeyi yeniden kurmanın bir yoludur. Toprağa bir kez dokunduğunda, sadece dış dünyayı değil, kendi içindeki inancı da yeşillendirmeye başlarsın. Her küçük eylem - bir sohbet, bir soru, bir iyilik, bir fikir - o görünmez hikâyeyi yeniden yazmak demektir. Yeniden yazılan hikâyeler sihirli bir değnek değmişçesine her şeyi dönüştürür.
Gerçek dönüşüm kendi hikâyemize sahip çıktığımız ve başkalarının hikâyesine dikkatle yaklaştığımız yerde başlar.
Her bahçe sadece toprağı değil, sihirli bir anlatıyı da taşır. Ve biz ya onu başkalarının kalemiyle okumayı sürdürürüz, ya da elimize kalem alıp kendi hikâyemizi yeniden yazarız.
Haftanın Önerisi
Bu hafta hiçbir karşılık beklemeden üç kişiye küçük bir iyilik yap.
Bir kapı tut. Bir çay ısmarla. Birine “Bugün nasılsın?” diye gerçekten sor. Yanıtı dinle. Ve sonra onlara şunu söyle: “Ben bugün senin gününü güzelleştirmeye çalıştım. Eğer istersen, sen de başkasınınkini güzelleştir.”
İyiliğin çoğu zaman sessiz bir gücü vardır. Gösterişli değildir. Ama toprağın altındaki kökler gibi çalışır - görünmez ama birbirine bağlar. Hayal ettiğin güzel yaşamı hem kendine hem de başka birilerine hissettirmen hepimizi iyileştirir. Bu hafta yaptığın her küçük iyilik, bu bahçenin bir başka köşesinde sen fark etmesen de bir çiçeğe dönüşebilir. Kim bilir… Belki de bu hafta birinin gününü değil, umudunu ve yaşama sevincini sen filizlendirirsin. Olamaz mı? Olabilir... 🌱
Duyurular
Online Gelişim Grubuna başvurdun mu?
Yeni yılda dönüşüm kiti seni bekliyor.Haftanın İlhamı
Bu içerikte komisyonlu link bulunabilir. #işbirliği #ortaklık #reklam