top of page

Gelişim Bülteni #63: En Çok Kendimi Seviyorum Diyebilir Misin?

Yazarın fotoğrafı: Ayça KaramanAyça Karaman

Güncelleme tarihi: 21 Şub

85 yıl süren Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması*, yaşam boyu mutluluk ve sağlığın en önemli belirleyicisinin güçlü ilişkiler olduğunu göstermiştir. İnsanlarla anlamlı ilişkiler içerisinde olmak, servet veya şöhretten daha etkili olup, hem zihinsel hem de fiziksel gerilemeyi geciktirir ve yaşam memnuniyetini en iyi şekilde öngörür.

 

 
 

Anlamlı ilişkiler hayattan aldığımız tatmin duygusu üzerinde kesinlikle etkili peki ya kendimizle ilişkimiz nasıl? Günün sonunda içtenlikle "En çok kendimi seviyorum" diyebilir misiniz? Bu sayıda, kendinizi sevme yolculuğunuzu derinleştirecek ipuçlarını, içsel farkındalık sağlayacak önerileri ve kendinize olan sevginizi artırmanın yollarını bulacaksınız. Hadi bakalım. Hazırsanız, başlayalım :)


En Çok Kendimi Seviyorum Diyebilir Misin?

 
 

Kitaplardan Kısa Kısa


Koşulsuz Kabul kitabının yazarı Tara Brach, insanların genellikle kendi hatalarını ve eksikliklerini kabul etmekte zorlandığını ve bunun sonucunda kendilerini yetersiz hissettiklerini anlatır. Brach, bu yetersizlik hissini "yeterince iyi olamama" sendromu olarak tanımlar ve bunun hem bireysel hem de toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeker. Kitap, bireyin kendini koşulsuz bir şekilde kabul etmesi ve bu süreçte empati ve farkındalık geliştirmesi gerektiğini vurgular.

 

İçimizdeki Çocuk kitabının yazarı Doğan Cüceloğlu, bu klasikleşmiş eserinde, bireylerin çocukluk dönemlerinde yaşadıkları deneyimlerin, yetişkinlik dönemindeki düşünce ve davranışlarını nasıl derinden etkilediğini ele alır. "İçimizdeki çocuk" metaforu ile bireyin geçmişte yaşadığı olumlu ve olumsuz deneyimlerin bugünkü benliğini şekillendirdiğini anlatır ve bireylerin içsel çocuklarıyla temas kurarak, onların ihtiyaçlarını ve duygusal yaralarını anlamalarını önerir.

 

Özgüveni Keşfedin kitabının yazarı Melanie Fennell, özgüvenin genellikle çocukluk ve ergenlik dönemindeki deneyimlerle şekillendiğini ve yetişkinlikte bu eksikliğin kişinin yaşamını olumsuz etkilediğini anlatır. Fennell, özgüven eksikliğinin düşünce kalıpları ve olumsuz içsel diyaloglarla beslendiğini belirterek, bu döngüyü kırmak için çalışmak gerektiğini söyler. Ayrıca, öz güvenin sadece başkalarına karşı güçlü görünmekten ibaret olmadığını, öz saygı ve içsel kabulle inşa edilmesi gerektiğini anlatır.

 

🌟 ONLİNE GELİŞİM GRUBUNA KATIL, BAŞARIYI YENİDEN TANIMLA

 

Haftanın Önerisi


Bu hafta, her gün 10 dakikanızı ayırarak ayna karşısında "hayali röportaj" pratiği yapmayı deneyin. Ayna karşısında, hayalinizdeki versiyonunuz gibi davranarak kendinize sorular sorun ve başarılarınızı, değerlerinizi ve hedeflerinizi anlatın. Örneğin, "Kendinizi bu noktaya nasıl getirdiniz?" ya da "Hayatınızdaki en büyük ilham kaynağı neydi?" gibi sorular sorarak yanıtlarınızı yüksek sesle ifade edin. Bu yöntem, içsel motivasyonunuzu artırır, öz farkındalığınızı güçlendirir ve hedeflerinize olan bağlılığınızı derinleştirir. Unutmayın, zihninizde bu sahneyi canlandırmak, gerçekte o yolda ilerlemenizi kolaylaştırır ve sizi hayalinizdeki benliğe bir adım daha yaklaştırır.


Bunları Da Seversin!



Haftanın Önerilen Kaynakları


Yazı: Kendime Nasıl Güvenebilirim? 🌟 YENİ 🌟


Haftanın İlhamı


“Önce kendinizi sevin ve her şey yerli yerine oturur. Bu dünyada bir şey başarmak istiyorsanız, gerçekten kendinizi sevmelisiniz.” Lucille Ball

 

Kendi değerinizi bilmek, motivasyonunuzu artırır, özgüveninizi güçlendirir ve sizi hayatta daha sağlam adımlar atmaya teşvik eder. Hayatta bir şeyleri düzeltmek istiyorsanız, önce kendinizle ilişkinizi düzeltin.


Bu içerikte komisyonlu link bulunmaktadır. #işbirliği #ortaklık

 
 
bottom of page